3 Ekim 2009 Cumartesi

Mercedes ya da Pandora...

Mercedes ya da Pandora....


İlk önce şu isim işini açıklamamda fayda var sanırsam. Mercedes ya da Pandora... İkisi de benim nicklerim. Biri sizlere ünlü araba markası Mercedes BMW gibi gelebilir ama bu yazıyı okuyanlarınızın bazılarının bildiği gibi bu bir araba düşkünlüğüyle alınmış bir nick değildir. Bu konuda çok katı olduğumu da açıkça belirtmeliyim sanırsam. Fransızca bilenleriniz bilir. Mercedes bir Fransızca isimdir ve Merhamettir. Elbette ki ne kadar merhametli olduğum tartışılır orası ayrı bir konu. :D

Diğer ismim ise Pandora... Bu ismi 5 yıldır severim. Pandora'nın Kutusu'nu hepiniz bilirsiniz. Ama ben yine de size küçük bir bildirim yazayım.


Pandora "tanrılar armağanı yada türkçe Tandır" anlamına gelir. Anadolu mitolojisinde ilk kadın Zeus tarafından insanlığı cezalandırmak için hazırlandığına inanılırdı.

Efsaneye göre, Zeus kendinden ateşi çalıp insanlara veren Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a balçıktan yapılmış tanrısal güzellik ve zekaya sahip Pandora'yı eş olarak gönderir. Epimetheus kardeşinin tüm uyarılarına karşı Pandora ile evlenir. Zeus, Pandora'ya evlilik hediyesi olarak topraktan yapılmış, çömlek benzeri bir kavanoz (yanlış yapılmış bir çeviri sonucu kutu olarak anılmaktadır) hediye eder ama bu kavanoz asla açılmamalıdır. Bir süre sonra merakına yenilen Pandora, kavanozu açar ve içindeki tüm kötülükler dünyaya yayılmaya başlar... ancak son anda kutuyu kapatır bu da insanların içindeki "umut"tur.kötülüğün yayılmamış olması umudu. Pandora mutsuzluk ve dertlerin olmadığı dünyada yaşar fakat kadına özgü merakına yenilip kutuyu açar.Ama başka bir efsaneye göre de Pandora kutuyu açtığında dünyaya kötülük hakim olur ve Pandora kutuyu kapatırken de kutu Pandorayı esir alır...

Diğer bi hikâyede ise Haberci Tanrı Hermes Olimposa giderken sırtında çok uzaklara götürmesi gereken sandığı Pandora ve eşine bırakır. Pandora merak eder kutuyu açar kendine ve eşinin üzerine pişmanlık, kızgınlık, kibir vs. gibi kötü özellikler, yaşadıkları mutlu ormana vede bütün dünyaya türlü türlü kötü özellikler yayılır. Son anda Epimetheus sandığı kapatır. Sandığın içinden bi ses gelir.Sandıktan gelen cılz ses -Lütfen beni çıkarın . Dışardaki kötülüklerle ancak ben başadebilirim- der. Bu sefer Pandora ve eşi birlikte açarlar sandığı. Sandığın dibinde bir kelebek vardır. Sandığın içindeki kelebek de Umuttur.
Hesiodos / Pandora Efsanesi
Tanrılar yeraltına gizlemişlerdi besinlerini. Yoksa insan bir gün çalışıp rızkını sağlar, sonra bir yıl sırtüstü yatardı, asar bırakırdı sabanını ocak başında, çözerdi çiftini çubuğunu,öküzlerini. Zeus kızınca Prometheus'a, kendini aldatan o sivri akıllıya, sakladı varını yoğunu insanlardan, o gün bugündür dertlere boğdu insanoğlunu, Zeus gizledi besini insandan. Ama Iyapetos'un güçlü oğlu Prometheus, Çaldı Zeus 'un ateşini insanlar için, sakladı onu nartex kamışının içinde. Kızdı bulut devşiren Zeus, dedi ki ona: 'Iyapetos oğlu sivri akıllı kişi, seviniyorsun ateşi çaldın beni aldattın diye, ama bilki dert açtın kendi başına da; aldığın ateşe karşılık, bir bela, öyle bir bela saracağım ki insanlara, sevmeye okşamaya doyamayacaksın bu belayı, Böyle dedi ve kah kah güldü insanların ve tanrıların babası. Namlı şanlı Hephaistos'u çağırdı hemen: 'Bir parça toprak al,suyla karıştır dedi, içine insan sesi koy, insan gücü koy, bir varlık yap ki yüzü ölümsüz tanrıçalara benzesin, bedeni güzelim genç kızlara. Athena, sen de ona el işlerini öğret dedi, renk renk kumaşlar dokumasını öğret. Nurtopu Aphrodite, sen de büyülerinle kuşat onu, istekler,arzularla tutuştur gönlünü. Yüz gözlü devi öldüren Hermesias, sen de bir köpek yüreği,bir tilki huyu koy içine'. Böyle dedi Zeus, onlar da yaptılar dediğini. Koca Hephaistos, topal tanrı, hemen bir kız biçimine soktu toprağı. Gök gözlü Athena, süslü kuşağını sarıverdi beline. O canım Kharitler ve güzelim Peitho, altın gerdanlıklar taktılar boynuna. Horalar, bahar çiçekleriyle donattılar saçlarını, Hermesias doldurdu göğsüne yalanı dolanı, uzaktan gürleyen Zeus 'un oluyordu isteği. Ses koydu içine o tanrılar kılavuzu ve Pandora adını taktı. Pandora demek, bütün tanrıların armağanı demekti, çünkü bütün Olympos'lular insanların başına bela etmişti onu, Tanrıların babası kurunca bu düzeni, Epimetheus'a gönderdi Pandora'yı kılavuz tanrı Hermesias'la. Epimetheus unuttu Prometheus'un dediğini.; Zeus'tan armağan alma demişti ona Prometheus, alırsan, ölümlüleri derde sokarsın demişti. Armağanı aldı ve alınca anladı başına bir bela aldığını. Eskiden insanoğulları bu dünyada Dertlerden,kaygılardan uzak yaşarlardı, bilmezlerdi ölüm getiren hastalıkları. Pandora açınca kutunun kapağını, dağıttı insanlara acıları dertleri. Bir tek umut kaldı dışarı çıkmadık, kapağı açılan dert kutusundan. Umut tam çıkacakken Pandora kapatmıştı kapağını, böyle istemişti bulutlar devşiren Zeus. O gün bugündür insanların başı dertte, toprak bela doludur, deniz bela dolu, geceler dert doludur, gündüzler dert dolu, belalar başı boş dolaşır sessizce ölümlülerin çevresinde, derin düşünceli Zeus ses vermedi onlara, sessizce gelişlerini duymasın diye insanlar. Görüyorsun ya Zeus'un dilediğine karşı konmaz. -


Pandora benim için her zaman farklı bir efsane olmuştur. Bir mit düşkünü diyemem kendime ama Yunan Mit'ini severim. Ve Mısır... Bu yüzden yıllar önce araştırırken karşıma çıktığında Pandora benimsemişimdir. Fakat bu nicki almam sadece bir kaç ay önceydi. Yine de Pandora kesinlikle Mercedes kadar önemlidir benim için.

Ayrıca Mercedes konusunda değinmek istediğim son bir şey daha var. 1 yıl önce yazdığım ve en uzun fan fic'im olan Ölüm Lanetleri'ni okuyanlarınız bilir. Orada bir Mercedes vardı ve kendisi Lord Voldemort'un kızıydı. O açıdan benim için çok değerlidir Mercedes...

Eh nicklerimi açıkladığıma göre bu yazımın sonuna geliyorum. Ama sizelere hatırlatmam gereken ufak bir nokta daha var. Lütfen yorumlayınız beni...

Gelecek yazıda görüşmek üzere.

Esenle kalın...
 

1 yorum:

  1. Benim meleğim,bu işede daldık iyi mi =)
    Muhteşem yazılarını dört gözle bekliyor olacağım ;)

    Rosenrot

    YanıtlaSil